İşler karıştığında, yer ile gök yer değiştirdiğinde ve kendimizi gitmemiz gereken yönü göremeyecek kadar kayıp hissettiğimizde yönümüz daima kendiliğinden kutup yıldızımıza doğru olur. Tıpkı bir mandanın neden olduğunu bile bilmeden göremediği bir tepenin ardındaki su kaynağını hissederek suya doğru ilerlemesi gibi bizler de kutup yıldızımıza doğru ilerleriz.
Kutup yıldızımız bizim en büyük bağımlılığımızdır! Genellikle acılarımızı, alkolü, sigarayı, şefkat adı altında nevrotik takıntılarımızı, hastalıklarımızı, depresyonumuzu, midemizdeki büzülmeyi, başarısızlıklarımızı, boşvermişliklerimizi, kendimize acımayı, korkularımızı, özetle CEHALETİMİZİ kutup yıldızımız yaptığımız için kendimizi dönüp dolaşıp bu cehaletin içinde buluruz. Ne yazık ki yönümüz mutluluğa, kurtuluşa, aydınlanmaya gibi görünürken aslında mutsuzluğa, esarete ve karanlığa doğrudur. Acımızdan ve cehaletimizden kurtulmaya çalışmak çoğumuz için kutup yıldızımızı terk etmekle aynı anlama gelmektedir; adeta yönsüz kalmak, kaybolmak demektir. Bu nedenle de mutluluğa doğru olan tüm denemelerimiz adeta kaderimizmiş gibi başarısızlığa mahkum olur. Üstelik bizi bu durumdan kurtarmaya çalışan her şey ve herkes bir anlamda bizi yönsüz bırakacağı, tanımımızı elimizden alacağı için bizim için düşmana dönüşecektir. Düşmanlarımızın kurtarıcılarımız olması ne ironiktir!
Eğer gerçekten cehaletimizden kurtulmak istiyorsak, farkındalığımızı artırmalı, kendimize yeni bir kutup yıldızı bulmalı, yeni bir bağımlılık geliştirmeliyiz. Bu bağımlılık aydınlığa doğru, cesarete doğru, nevrotik takıntılarımız yerine gerçekliğe doğru olmalı. Artık kurtuluşu düşman Kabul edip kurtarıcılarımızı asmaktan vazgeçmeyi öğrenmeliyiz.
Kutup yıldızımız her koşul altında bizi tek bir yöne çekeceği için derin uykuda bile rüyalarımızın yönünü belirleyecek güçte olmalı. Çok zevkli bir işi, uyuması gerektiği için yarım bırakmak zorunda olan bir insanın sabah gözünü açtığında aklına gelen ilk şeyin akşamki işi olması gibi, kutup yıldızımız da bir sonraki yaşama gözümüzü açıp ilk nefesimizi aldığımızda düşünmeden, bize öğretilmeden yapmaya eğilimli olacağımız şey olmalı. Kutup yıldızı, ölümü bile aşacak kadar bilincimizi ele geçirmeli. O zaman aydınlanmaya ulaşmak ve cehaleti sonlandırmak kaçınılmaz olacaktır.
Sizin kutup yıldızınız ne?