Çoğu insan bir inanca değil inanmanın kendisine inanır. Bu nedenle de insanı en fazla rahatsız eden şeylerden bir tanesi, ona inancının yanlış olduğunu söylemeniz değil, aslında inandığını sandığı şeye tam olarak inanmadığını göstermenizdir.

Öğretme yolculuğumun en zorlu deneyimlerinden bazılarını bu anlar oluşturur. Deneyimlerim aracılığıyla, çoğu insanın inandığını iddia ettiği şeye inanmadığını ancak korkuları sebebiyle bu gerçeği kendilerinden sakladıklarını söyleyebilirim. Kişinin inançsızlığı ne kadar fazlaysa, aslında inançsız olduğu gerçeğine ve bu gerçeği kendine gösteren insana ya da duruma o kadar tahammülsüz olur. İnancın sorgulanması, o inancın hatalı olması ihtimalinden dolayı değil, sizin aslında inançsız olduğunuz, sadece korktuğunuz için o inancı savunduğunuz gerçeği ortaya çıkabileceği için ürkütücüdür. İnancından emin olup da o inancın sorgulanmasından korkan kimseyi görmedim şu ana kadar.

İnanç dediğimde inançtan sadece dini anlayacak kadar korku dolu olanların bu sözlerimi anlamayacaklarını biliyorum.